Güzide Mertcan: “Yarışma esnasında kıyafet seçimi beni çok zorladı.”
09 Nis 2020
Pek çok kişi Güzide Mertcan’ı Masterchef Türkiye yarışması ile tanıdı. Ama Modanisacılar onu, Minel Aşk markasının kurucularından biri olarak biliyor. İddialı yemekleri ile dikkat çeken, pek çok kadının yürekten desteğini kazanan Güzide Mertcan ile, onca işe nasıl yetiştiğini, çocuklarını, evliliğini ve gardırobunu konuştuk.

Mutlaka çok kere anlattınız; ama lütfen bir de bize anlatır mısınız: Nasıl oldu, nereden aklınıza geldi Masterchef Türkiye yarışmasına katılmak?
Masterchef zaten hem Türkiye hem dünyadaki diğer versiyonlarını izlemekten çok keyif aldığım bir yarışmaydı. Tabii bir de içimde büyük bir yemek yapma tutkusu olunca böyle bir platformda sınırlarımı ne kadar zorlayabileceğimi görmek istedim.
Dünya tatlısı 3 çocuğunuz; herkesin hayalini süsleyebilecek – Allah bozmasın – güzel bir evliliğiniz; bir taraftan da iş hayatınız var. Nasıl yetişiyorsunuz bunca işe; bir formülü var mı?
Eşim benim en büyük şansım. Özellikle çocuklar konusunda, tam bir rol model baba. Çocukların sorularını asla geçiştirmez; uzun uzun anlatır. Yeri gelir süpürge tutar. Yeri gelir içli köfte yapar. Hal böyle olunca evde işim kolay. İş konusuna gelince zaten orada arkamda ablam var. Gidip gelemediğim zamanlarda, arayıp sormam bile “ne yaptın, nasıl geçti” diye. Allah’ın sevgili kuluymuşum ki hem işte hem evde arkam sağlam. Tabii yine de hep bir koşuşturmaca, yetişememe, yetersizlik duygusu var. Ama anneliğin en değişmez hissi yetersizliktir zaten. Ben de bu duyguyu aldım, kabul ettim, beraber yaşamayı öğrendim.
Asıl mesleğiniz estetisyenlik… Masterchef deneyiminden sonra mesleğinize devam edecek misiniz; yoksa bir kariyer değişikliği olacak mı? Mesela sizi açtığınız bir restoranın şefi olarak görür müyüz
Yıllardır yapmak istediğim iki proje var. Biri kadınlar için tam kapsamlı bir klinik. Diğeri de çocuk merkezli restoran. Yurt dışında bunun örnekleri çok fazla. Bizde ise oyun alanları hep bir yere sıkıştırılmış, küçük ve bakımsız. Özellikle hijyen konusu bence gündeme gelmeli; çünkü kış aylarında tam bir hastalık merkezi haline geliyor bu alanlar. Üç çocuğu olan bir anne olarak önceliğim sanırım çocukları ön planda tutan şık ve çarpıcı yemeklerin sunulduğu bir restoran açmak.
Kardeşiniz Tuğba Tokmak ile yaptığınız “moda” işi sık sık gündeme geldi… Minel Aşk markası nasıl doğdu; siz ne kadar işin içindesiniz; eminiz okurlarımız merak edeceklerdir.
İlk başta paça tadilatı yapılan mahalle arasında küçücük bir terzi dükkanıyla başladı hikayemiz. Bundan 8 – 9 yıl öncesi. Piyasada korkunç bir açık var. Talep var arz yok. Bir top kumaş aldık. Onunla gömlek diktik. Gömlekleri satıp iki farklı renk pelerinli tunik ürettik. Sosyal medyanın sadece Facebook olduğu zamanlar. Diktik sattık; diktik sattık derken kendimizi İzmir Mimar Kemalettin’de toptancıların arasında bulduk. Minel Aşk kumaş ve dikiş kalitesiyle, tasarımlarıyla büyük bir marka haline dönüştü. Üretim İzmir’de ben İstanbul’da olduğum için ilk zamanlar fuar tanıtım kısmında koşturdum. Birkaç yıldır üretimimizi ve fabrikamızı İstanbul’a taşıdığımız için daha yoğunum tabii.
Yarışmaya katılırken ne giyeceğinizi belirlemek zor oluyor mu; nasıl bir gardırobunuz var?
Yarışma esnasında kıyafet seçimi beni çok zorladı. İnanılmaz sıcak bir ortam. Aynı zamanda çok rahat çalışabilmem lazım. Koşturmaca, düşme kalkma. Tabii bir de kamera karşısında tesettüre uyabilme sorumluluğu var. Hepsini sunan kıyafetleri bulabilmek zor. Çoğunlukla kendi markam olan Shesea sweat’lerini giyiyorum. Tabii çok sevdiğim uygun fiyatlı başka markalar da oldu bu süreçte.
Gardırobunuzla ilişkiniz nasıldır? Hiç değişmeyen en temel parçalarınız nelerdir mesela? Hangi renkleri kendinize yakıştırırsınız?
Ben alışverişi çok sevmeyen bir kadınım maalesef. Sevdiğim için değil ihtiyacım olduğu zaman alışveriş yaparım. Bol pantolonlar ve sweat’ler dolabımın olmazsa olmazları. Tam bir toprak tonları aşığıyım. Kahveler, bejler ve bir de gri olmazsa olmazım.
Mesleğiniz olduğu için en iyi siz bilirsiniz… Nasıl bir makyaj tercihiniz var? Cilt bakımınızın olmazsa olmazları nelerdir?
Yüz ve göz şekli olarak makyaj benim için kolay değil. Tabii bir de kamera faktörü var. Aynada gözüktüğü gibi gözükmüyor makyaj ekranda. Az yapınca hasta, biraz üstüne çıkınca maske takmış gibi görünüyorsunuz. İnce bir çizgi. Her akşam mutlaka cilt temizliğimi yapıyorum. Zaten Pergusa adında bir medikal kozmetik markam da var. Haftanın iki günü cildime uygun ampullerini kullanıyorum.
[wa-wps]Yazara ait Diğer Yazılar
Önerilen Yazılar

Rabia Yalçın’ın Yeni Markası “R4 Moda” Online Satışa Başladı
28 Tem 2020 - Giyim, Koleksiyonlar, Markalar, Tasarımcılar

BAYRAM İÇİN MODANİSA’YA ÖZEL EN YENİ STİLLER
27 Tem 2020 - Büyük Beden, Elbise, Giyim, Koleksiyonlar, Kombinler